İlk Yayın: 16 Eylül 2024 – Güncelleme: 16 Eylül 2024 15:03
Anamur Emlak Komisyoncuları Derneği Başkanı Ali Ceren,Ahilik haftası nedeniyle mesaj yayınladı.
Ceren mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Ahilik, kelime olarak, Arapça “kardeşim” anlamına gelen “Ahî” kelimesinden gelmektedir. Bunun yanında, Ahî kelimesinin Türkçe kökenli “Akı” kelimesinden geldiğini savunanlar da vardır. Akı kelimesi “eli açık, cömert, yiğit” gibi anlamlara gelmektedir.
Anadolu halkının ekonomik ve kültürel yaşamında önemli bir boyut oluşturan Ahilik; dürüstlüğün, sevginin, dostluğun, yardımlaşmanın, hoşgörünün, bilginin ve dayanışmanın sanat ile birleşimidir. Bu anlamda Ahiliğin, işçinin, çalışanın, üretenin, namuslu kazancın, namuslu ticaretin ve adaletli yönetimin simgesi olduğunu söyleyebiliriz.
13. yüzyılın başlarında, 1205 yılında Anadolu’ya gelen “ŞEYH NASURİDDİN MAHMUD EL HOYİ ” yani bizim AHİ EVRAN diye tanıdığımız ulu insan, Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat’a bir proje sunar. Sultan projeyi destekler ve o yıllarda Kayseri’de, belki dünyada bu konuda ilk örnek olacak bir organize sanayi sitesi açılır. Bu siteye “KAYSERİ AHÎ OCAĞI” veya “KAYSERİ DEBBAĞLAR ÇARŞISI” olarak adlandırılır. Bu çarşının hemen yanında kadınların çalışıp yönettiği bir “ÖRGÜCÜLER ÇARŞISI” açılır.
18 Kasım 1943 yılında teşkilatlanan “TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLAR KONFEDERASYONU”nun kuruluş felsefesinin temeli “AHÎLİK TEŞKİLATI” dır.
Ahiliğin temel ilkelerini şöyle sıralayabiliriz
– Ahilik, halka dönük bir kurumdur. Kendi ticaret çıkarını diğer meslektaşlarından üstün tutmayan kişi mutluluğu halka hizmet edip yararlı olmakta arar.
– Belli bir süre, bir iş basamağında kalarak olgunlaştırılan yamak-çırak-kalfa-usta hiyerarşisi kurmayı ve bu basamaklarda baba-evlat ilişkisi gibi öğreticiye candan bağlanmak suretiyle sanatı, sağlam ahlaki ve mesleki temellere oturtmayı amaçlar.
– Esnaf ve sanatkârlıkta önemli bir sorun olan üretici-tüketici çıkar ilişkilerini, birbirleriyle sürtüşmeye düşmeyecek şekilde ayarlar.
– İşe saygı ve çalışkanlık, yardımlaşma ve haksızlığın cezalandırılması da Ahilik kurumunun temel ilkeleri arasındadır.
Ahilik geleneğine göre bir ahinin
– Alnı açık olmalı,
– Eli açık, cömert, yardımsever olmalı,
– Sofrası, kapısı açık olmalı, nesi varsa misafiriyle paylaşmalıdır,
– Dilini yalandan, gıybetten, iftiradan bağlamalı,
– Gözünü ayıp aramaktan, elini haramdan bağlamalı,
– Belini bağlamalı, kimsenin namusuna göz dikmemelidir.
Böyle güzel ilkelerle var olmuş olan Ahilik kurumumuz, Osmanlılar döneminde lonca, gedik kuruluşları olarak devam etmiş; Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte de esnaf teşkilatlarımız, yasal düzenlemelerle çalışmalarına devam etmiştir. Bugün peştamal kuşanma yerine diploma verilmekte, esnafın ve çalışan kesimlerin sosyal güvenlikleri Devletimizin sosyal güvenlik kurumları aracılığıyla sağlanmaktadır. Esnafın ve çalışanlarının hakları Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlikleri ve Konfederasyonlarca korunmaktadır. Ahilerin kurduğu esnaf ve sanatkâr birliklerinin koyduğu ana ilkeler, daha sonraları bu alanda hazırlanan yasaların ve tüzüklerin temelini oluşturmuştur.
Günümüzde, esnaf ve sanatkârların oluşturduğu kurumlar; Ahiliğin insana değer veren, dayanışmayı özendiren ve adaleti amaçlayan temel ilkelerinden yararlanmakta, insanlığın ortak erdemleri olan sevgi, bilgi, dostluk, adalet ve dayanışma gibi değerlere önem vermektedir.
İşte, daima “iyiyi, doğruyu, güzeli” benimsemiş olan Ahilik kurumunun bu yanlarını yeni nesillere aktararak öğretmek amacıyla daha önce sadece Kırşehir’de düzenlenen Ahilik Bayramı’nın ülke geneline yayılması ve “Ahilik Kültürü Haftası” adı altında kutlanması amacıyla 1988 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Yönetmelik esas alınarak 37 yıldır bu anlamlı gün kutlanmaktadır.
Bu vesileyle tüm esnaf arkadaşlarımızın “AHÎLİK HAFTASI” nı kutlar, bol kazançlar dilerim.”