İlk Yayın: 21 Mart 2024 – Güncelleme: 21 Mart 2024 15:22
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve ülkenin ilk astronotu Alper Gezeravcı, “Mersin Gençlik Buluşması” etkinliğinde öğrencilerle bir araya geldi.
Mersin Üniversitesi Akdeniz Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Milletvekilleri Ali Kıratlı, Havva Sibel Söylemez, Levent Uysal, Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Serdar Soydan, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Prof. Dr. Mehmet Çağrı Çetin, Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile öğrenciler katıldı.
“Gençlerimiz Milli Teknoloji Hamlesinin En Büyük Gücü”
Türkiye’nin insanlı ilk uzay bilim misyonunu gerçekleştiren Mersin’in evladı astronot Alper Gezeravcı’yı öğrencilerle buluşturmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyduğu ifade ederek sözlerine başlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Gençlerimize çok kıymet veriyoruz. Milli teknoloji hamlesi yolculuğunda en büyük gücümüz, en büyük kuvvet çarpanımız bizim gençlerimiz. Ülkemizin milli teknolojisini bugünden geleceğe taşıyacak olan Türkiye’nin gençleri. Türkiye, savunma sanayiinde son 22 yılda gerçekleştirdiğimiz başarı hikayeleri ile kritik teknolojileri kendi imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen ve hatta rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülke oldu.” dedi.
“Savunma Sanayiinde Dünyaya Teknoloji İhraç Ediyoruz”
Ülkemizin havacılık sektöründeki serüvenini katılımcılara aktaran Bakan Kacır, “Türkiye savunma sanayiinde son 22 yılda gerçekleştirdiğimiz başarı hikayeleriyle, kritik teknolojileri kendi imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen ve hatta rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülke oldu. Biz 20. yüzyılda bir havacılık ülkesi değildik maalesef, 20. yüzyılda iki cihan harbi yaşandı, binlerce hava aracı üretildi ama Türkiye bunların neredeyse hiçbirinin üreticisi değildi. Olabilir miydik? Pekala olabilirdik. Aslında Türkiye’de çok erken aşamada bu konuda bazı girişimler olmuştu fakat maalesef her biri akamete uğratılmıştı.” şeklinde konuştu.
“Bu Milletin Çocukları En Yüksek Teknolojiyi Üretebilecek Yetkinliğe Sahip”
2000’li yıllarda Türkiye’nin tüm kritik teknoloji alanlarında kendi sistemlerini, teknolojisini geliştirme iddiası kazandığını belirten Bakan Mehmet Fatih Kacır, “Nihayetinde Türk gençliği, sizin gibi gencecik insanların kurduğu teknoloji ekipleri, teknoloji takımları, girişimler, mühendislik kadroları, Türkiye’ye havacılıkta ve savunma sanayiinde muazzam başarılar getirdi. Bayraktar’la, ANKA’yla, AKINCI’yla, AKSUNGUR’la, HÜRKUŞ’la, HÜRJET’le, ATAK’la, KIZILELMA’yla, KAAN’la Türk milleti gökyüzüne imza attı. Bu, önü açıldığında, önündeki engeller kaldırıldığında bu milletin çocuklarının, Türk milletinin evlatlarının neleri başarabildiğinin açık ispatı. Biz bu anlayışla, kendi vazifemizi en özet haliyle Türk gençliğinin önündeki engelleri kaldırmak olarak tarif ediyoruz. Biz biliyor ve inanıyoruz ki gençlerimizin yanında olursak, onların önünü, yolunu açarsak, onlar dünyanın en yüksek teknolojik ürünlerini geliştirebilecek ve üretebilecek kabiliyete, yetkinliğe sahipler.” ifadelerini kullandı.
“Haberleşme Uydularını Kendi İmkanlarıyla Üretebilen 10 Ülkeden Birisi Olacağız”
Türkiye’nin, dünyada haberleşme uydularını üretebilen 10 ülkeden biri olacağını da ifade eden Mehmet Fatih Kacır, “Önümüzdeki 4 ay içinde, inşallah Türksat 6A’yı da yerli ve milli olarak geliştirme sürecini tamamlayıp, uzaya göndermeye hazırlanıyoruz. Bunu başardığımızda Türkiye, dünyada haberleşme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen 10 ülkeden biri olacak. Bunun yanı sıra hibrit roket motorları da geliştiriyoruz. Bu teknoloji ve ROKETSAN’ın geliştirdiği roketlerle halihazırda 100 kilometre kabul edilen uzay sınırına erişmeyi başardık. Bir yandan uzaya bağımsız erişim programını sürdürüyoruz. Kendi uydularımızı kendi roket teknolojimizle uzaya eriştirmeye dönük çalışmalarımıza devam ediyoruz. ” şeklinde konuştu.
“Tam Bağımsızlık Demek, Ekonomik ve Teknolojik Bağımsızlık Demektir”
Tüm dünyada büyüyen uzay ekonomisinden pay alabilecek işler yapmayı istediklerini ifade eden Bakan Kacır, “Uzaya erişimde paradigma değişti. Bundan 10 yıl kadar önce uzaya yılda 100 uydu fırlatılıyordu. Şimdi yılda 2 bin uydu uzaya gönderiliyor. Uzaya uydu taşıyan roketlerin yeniden kullanılabilir hale gelmesi uzaya erişimi neredeyse 10’da 1 maliyete getirdi. Bugün artık uzayda 10 bine yakın uydudan bahsediyoruz, Sekiz bini aştı uzaydaki uyduların sayısı. Dolayısıyla bu paradigma değişimi yeni ihtiyaçlar yaratıyor. Biz, bu ihtiyaçlardan payımızı alabilecek teknolojiler geliştirmeyi arzu ediyoruz. Bütün bu teknolojilerdeki gelişmeler, Türkiye’nin 100 yıl önce tam bağımsızlık payesiyle kurulmuş bir Cumhuriyet olarak tam bağımsızlık iddiasını sürdürmesine vesile olacaktır. Biliyoruz ki ‘tam bağımsızlık’ dediğimizde ekonomik, teknolojik bağımsızlıktan bahsetmek zorundayız. Dolayısıyla bütün bu projelerde hedefimiz, nihayetinde Türkiye’nin tüm kritik teknoloji alanlarında tam bağımsız olmasını sağlamak.” dedi.
“Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Bilim Misyonunun Esas Kıymeti Bu Salondaki Büyük Çoşkudur”
Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunu Mersinli astronot Alper Gezeravcı ile gerçekleştirdiğini ifade eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bu elbette Türk bilim dünyası için küresel düzeyde rekabette en ileri çalışmaları yapma imkanı getirmesi açısından çok kıymetli bir misyondu ama bizim için Türkiye’nin insanlı ilk uzay bilim misyonunun esas kıymeti işte burada, bu salonda yarattığı heyecandır, coşkudur. Biz, bu misyonla birlikte ümit ediyor ve inanıyoruz ki artık Türk milletinin evlatları, çocukları için başka milletlere ait olduğu gerekçesiyle vazgeçecekleri hiçbir hayal kalmamıştır.” şeklinde konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın konuşmalarının ardından kendisine günün anısına Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar tarafından bir hediye takdim edildi.
“Ülkemizi Daha Güçlü Yarınlara Hep Birlikte Taşıyacağız”
Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır’ın kendilerine bir sürpriz yaptığını ve Mersin’in evladı, ilk Türk astronotumuz Alper Gezeravcı’yı Mersin’e getirdiğini belirten Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Cumhurbaşkanımız, Alper Gezeravcı’nın elini kaldırıp Türkiye’ye tanıttığında ve kendisinin ilk uzay yolculuğunu gerçekleştireceğini ifade ettiğinde hepimiz büyük bir heyecan duyduk. Kendisinin Mersinli olduğunu öğrendiğimiz de ayrı bir mutluluk duyduk. Kendisiyle irtibata geçtik, bu heyecanımızı paylaştık. O günden bugüne bütün yurtta olduğu gibi Mersin ilimizde de özellikle de gençlerimizle birlikte bu süreci adım adım izledik. Uzaya gittiği o anlarda biz de Silifke Meydanı’ndaydık. Oradan selamlarımızı, iyi dileklerimizi ve dualarımızı göndermiştik kendisine ve çok şükür sağ salim gitti, başarılı bir şekilde misyonu tamamlayıp ülkemize döndü.” dedi.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının, milli teknoloji hamlesi ile birçok alanda kapıları açacağını belirten Vali Pehlivan, “Sevgili gençler sizler inşallah bu yolda kendinizi en iyi şekilde yetiştirerek ilerleyeceksiniz ve çok güzel, çok önemli, çok büyük eserler ortaya koyacaksınız. İnşallah hep birlikte bu çalışmaları gerçekleştireceğiz. Ülkemizi daha güçlü, daha müreffeh yarınlara hep birlikte taşıyacağız.” ifadelerini kullanarak sözlerini tamamladı.
“Ülkemizin İlk Astronotunun Mersinli Olması Bizlere Gurur Veriyor”
Gençlerimizin, Cumhuriyetimizin referans projelerini Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır ve ilk astronotumuz Alper Gezeravcı’dan dinleyecek olmalarının çok önemli olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, “Türkiye Yüzyılı vizyonunun gerçekleşmesine katkı sağlayacak Cumhuriyetimizin referans projelerini, gençlerimizin Bakanımız ve ilk astronotumuzdan dinleyecek olmaları eminim ki onların motivasyonlarını artıracak ve geleceğe bakmalarına vesile olacaktır.” dedi.
Ülkemizin ilk astronotunun Mersinli olmasının kendilerine gurur verdiğini belirten Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, “Çok değerli hemşerim, ilk Türk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın Mersinli olması bizlere ayrıca bir gurur ve mutluluk vermektedir. Alper Gezeravcı çocuklarımız ve gençlerimiz için çok önemli bir rol model. Uzaya gidebilmek, çocuklarımız ve gençlerimiz için artık bir hayal değil. Bizler de Türkiye Yüzyılı’nda bilimin ve çağdaşlığın ışığında bir dünya üniversitesi parolası ile hareket ediyoruz. Üniversitemiz kentimizin ve bölgemizin adeta bir amiral gemisi haline geldi.“ şeklinde konuştu.
“Ülkemizin Teknolojik Altyapısını Güçlendirmek İçin Atılan Adımların Her Birinde Ayak İzimizin Olması İçin Var Gücümüze Çalışıyoruz”
Üniversitemiz katma değerli fikir ve projelerle kendimize bölgemize ve ülkemize değer katan çalışmalara imza attığını belirten Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, “İlk beşte yer alan Mersin Üniversitesi Teknopark’ı bir cazibe merkezi haline geldi. Geçen hafta temel atma törenini gerçekleştirdiği GES projemiz ile elektrikte %40 oranında tasarrufa gideceğiz. Bu ve benzeri projelerimizi devam ettirmeye gayret ediyoruz. Ülkemizin teknolojik altyapısını güçlendirmek, bilim ve sanayi alanlarında ilerlemek amacıyla atılan adımların her birinde ayak izimizin olması için var gücümüze çalışıyoruz.” dedi.
Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar sözlerini Bakanımız Mehmet Fatih Kacır ve Alper Gezeravcı’ya Üniversitemize gerçekleştirdikleri ziyaret nedeniyle teşekkür ederek tamamladı.
“En Çok Heyecan Duyduğum An Mersin’e ve Mersin Üniversitesi’ne Gelmek Oldu”
Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunu tamamladıktan sonra ülkemize döner dönmez farklı şehirlerde konuşma yapma imkanı bulduğu ifade eden ilk astronotumuz Alper Gezeravcı, kendisini en çok heyecanlandıran yerin ait olduğu topraklar olan Mersin ve Mersin Üniversitesi olduğunu ifade ederek sözlerine başladı.
Türkiye’nin ilk astronotu olma yolunda yaşadıklarını anlatan Alper Gezeravcı, “2022 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Türkiye’nin İlk İnsanlı Uzay Misyonu’nun icra edilmesi için Türk Astronot ve Bilim Misyonu duyuruldu. Gece uçuştan geldiğimde televizyonda tesadüfen gördüğüm bu habere sadece sevinebildim. Ülkemizin 100. yılında böyle önemli bir kararın alınmış olmasından son derece memnun oldum. Sadece merakımdan ilgili kurumun sitesinden gereklilikleri inceledim. Uzun bir listenin sonuna geldiğimde eksik herhangi bir kriterimin olmadığını gördüm. Bu andan itibaren ciddi düşünme sürecim başladı. Bugüne kadar bu misyonu gerçekleştirebilmiş ülkelerin uzay ajanslarından, astronotların hikaye ve biyografilerinden fikir edinmeye çalıştım. Çünkü ülkemizin 100. yılında koymuş olduğu bu kutsal hedefin hata payı ve töleransı yoktu. Proje içerisinde çok sayıda insanın emeği vardı. Bu emeklere saygısızlık etmemek için kendi yeterliliğimi sorguladım. 3 haftalık araştırma ve düşünme sürecinin ardından bu misyonunun gerekliliklerini karşılayabileceğim kanaatine vardım ve başvurumu gerçekleştirdim. Sürecin içerisinde herhangi bir yerde bulunmak dahi benim için onurdu. İlla bir sonuca ulaşması gerekmiyordu. Nihayetinde ülkemin imkanları ile bugünlere gelebildim, bu ülkenin dalgalanan bayrağının altında bu eğitimleri aldım. Böyle kutsal bir hedefe gücümün yettiği kadar baş koymak, omuz vermek boynumun borcuydu. Bu vesile ile yola çıktık” dedi.
“Türkiye, Kendi Uzay Ajansı Olan En Genç Ülkelerden Birisi”
Türkiye Uzay Ajansı’nın kuruluş sürecinden bahseden Alper Gezeravcı, ”2018 yılının Aralık ayında Cumhuriyetimizin uzay alanındaki faaliyetlerini tek çatı altında organize bir biçimde gerçekleştirebilmesi için Türkiye Uzay Ajansı kuruldu. Uzay alanında faaliyet gösteren halihazırda dünyadaki tüm ülkeler içerisinde uzay ajansı en genç olan ülkelerden bir tanesiyiz. 2021 yılında da ülkemizin uzay alanında erişmek istediği on tane stratejik hedef belirlendi. Bugün burada şu anda sizlerle koyulmuş olan bu hedeflerden gerçekleştirdiğimiz sadece bir tanesinin mutluluğunu ve gururunu yaşayarak paylaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Uzaydaki Yerimizi Perçinleyecek Olan Sizlersiniz”
Geçmişte uzay alanında çalışmayı hayal dahi edemediklerini aktaran Gezeravcı, “Uzaya en yakın olan NASA’nın en yakın birimlerinde çalışma imkanı bulan değerli bilim insanlarımızın dile getirdiği bir şeyi söylemek istiyorum. O ülkenin insanı olmadığınız sürece istediğiniz kadar çaba gösterin belirli bir aşamadan ötesine geçemiyorsunuz. Her ülkenin kendi standartlarında çizmiş olduğu gizlilik kriterleri var. Kendi ülkesinin insanlarına uyguladığı güvenlik tedbirleri ile başka milletten olan insanlara uyguladığı tedbirler farklı. Dolayısıyla her şeyi mükemmel yapan bir insan dahi olsanız o ülkenin vatandaşı olmadığınız sürece o gizlilik kriterlerine maruz kalıyorsunuz. Bu nedenle kendi ülkemizin bayrağı altında yapmak istediğiniz bütün başarılara engelsiz ulaşma imkanınız var. Bu misyonun ve başarının hedeflediği kitle, bugün özgüvenini ayağa kaldırmaya çalıştığımız gençlerimiz. Bizlerde içinizden çıktık ve başarılara erişmek, dokunmak bu kadar kolay. İnşallah bundan sonraki görevleri başarı ile yerine getirecek ve uzay alanındaki yerimizi perçinleyecek olan sizlersiniz.” dedi.
“Devletimizin Güçlü İradesiyle Bundan Sonra Yolumuz Hep Açık”
Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yürüttüğü deneysel çalışmalar hakkında da bilgiler veren Türkiye Uzay Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve ilk Türk astronot Alper Gezeravcı, “Devletimizin güçlü iradesiyle, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla yıllardır mahrum kaldığımız ama fazlasıyla hak ettiğimiz uzaydaki yerimizi adım adım almaya başladık. İlk defa gittiğimiz, kendi vatanımızda bir insanımızın tecrübelerinden faydalanma imkanımızın olmadığı bir alanda alnımızın akıyla hedef koyduğumuz bütün deneyleri, bütün hedefleri gerçekleştirerek, hakkını vererek bu görevi tamamlamış halde ülkemize döndük. Astronomi alanında tarihe iz vurmuş birçok Türk büyüğümüz var. Devletimizin güçlü iradesiyle bundan sonra yolumuz açık. Atacağınız hiçbir adımda tereddüt yaşamanıza gerek yok. Tek yapmamız gereken potansiyel gücümüzü yansıtabilecek tüm alanlarda özgüvenimizi sergilemek.” dedi.
Sunumu sonrası Alper Gezeravcı’ya MEÜ Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk tarafından bir hediye takdimi gerçekleştirilmesiyle birlikte etkinlik sona erdi.